Yine demokrasi tarihimizin 'en önemli' seçimine gidiyoruz.
Yoksulluğun artması ve demokrasinin gerilemesi yörüngesini değiştirmedikçe bundan öncekiler gibi bundan sonraki seçimlerde bu önemde olacak. Sürekli krizlerden toplumu çıkaracak kurum belediyeler olmamakla birlikte umudu arttırma noktasında belediye seçim sonuçlarının, seçilecek adayların ise gelecek için güven ve inandırıcılıklarının büyük önemi var.
Dayanışma ve kalkınma, hem toplumun ihiyacı olan hem de birbirini besleyen iki önemli kavram .
Derin yoksullukla birlikte toplum bilginin gelişimin yeniliğin önemsizleştiği kişilerin ve toplululukların birbirlerinin dertlerine sırtını döndüğü bir noktada toplum bu durumda bırakılamaz ve kendi kaderine terk edilemez. Halkçı belediyeler ve gönüllüler
dayanışma ağlarının çözüm noktalarının genişletildiği, halkın küçük ve haklı isteklerinde bürokrasi engelinin ortadan kaldıran işlevsel birimlerle müdahale ederek daha rahatlatıcı olmak zorundadır. Bazen tanımadığınız bir eli tutmak bilmediğiniz bir evde çorbayı koymak gerekir. Halkçı belediyeler ve gönüllüler aracılığı ile oluşan dayanışma ruhu yarın tarımı sanayiyi ve diğer tüm üretim alanlarını kalkınma ülküsü ile örgütleyen yeni bir iktidarla bizi tanıştıracaktır.
Halkın yeni bir yola kolay ikna olmadığını geçtiğimiz süreçlerde çok net gördük. Doğru ve gerçekçi bir program ve bunu uygulayabileceğine inandığı kadrolarla elbette el ele tutuşacaktır.
Tam da bu noktada söylemek gerekir ki ;
'Beylikdüzü Aklı' uzun yıllardır ilçede var olan, sokaklardaki sosyal enerjiden,farklı kesimler arasındaki doğru iletişimden doğan ve özgüvenini buradan alan yeni ve özgün bir kültürün, politik ve teknik yansımasıdır.
Geniş kesimlere gösterilen ve gösterilecek olan örnekler noktasında çok önemli bir yer tutmaktadır.